Esenyurt Köyü
  Biyografimiz
 

Köyümüzün kurulduğu alan oldukça dağlıktır. Bölge sınırı olarak ne kadar Karadeniz Bölgesinde kalsada karasal iklimin etkisi altındadır. Yazları serin, kışları yağışlı ve soğuktur. Deniz seviyesi olarak rakımı en yüksek köy olarak bilinir. Batısında Ekiger, doğusunda Abrans, güneyinde Çoruh Nehri, kuzeyinde ise Sidons ile Vahşin bulunmaktadır. Köy ilimiz Erzurum'a 136 km, ilçemiz Pazaryolu'na ise 14 km uzaklıktadır. Köy muhtarı Haydar Türkoğlu, öğretmeni ise Ercan Yeşilyurt'tur. İlkokulunda sadece 13 öğrenci bulunmaktadır. Rakamın düşük olmasına rağmen bir öğretmen bulunması bizim için sevindirici bir durumdur.
Nüfusu yıldan yıla göçlere, ölüm ve doğumlara göre değişmektedir. Aşırı bir göçün ardından 1997 yılında yapılan nüfus sayımına göre 151 olan nüfus, 2000 yılında yapılan nüfus sayımına göre 145 olarak bilinmektedir. Fakat bu rakam yazları 500-600 bazense 700-800 gibi oranlara ulaşırken, 2000 yılındaki sayımdan sonra köy nüfusunda bir azalış değil aksine bir artış kaydedilmiştir. Temennimiz bu rakamın daha da artması ve göçün durmasıdır. Göçün durması, nüfusun artması köy ekonomisinin güçlenmesi ile eşdeğerdir.
Köydeki yerleşim, yazları yavaş bir şekilde Mezra’ya doğru kaymaktadır. Mezra’daki evlerin sayısı artış göstermiş, bu artışı mutakiben Mezra’ya elektrik alınmıştır. Mezra, civardaki en uzun vadiler arsında yer almaktadır. Ortasından akan Anuri Çayı Mezra’nın ve halkımızın hayat kaynağı haline gelmiştir. Bu vadinin yaklaşık üç kilometresi Esenyurt’a aittir. Canderesi köyümüz topraklarından Çoruh'a dökülür. Mezra köyün en önemli geçim kaynağı halindedir. Beyaz fasulye ve dut pekmezi üretimi eskiye göre büyük bir artış göstermektedir. Bunun en büyük sebebi ise köyün en önemli sorunu olan suyun orada bolca bulunmasıdır. Mezra’nın aksine köyde yazları ve kışları içme suyu dahi büyük bir sorun haline gelmektedir. Mezra her yönüyle ayrı bir berekettir. Vadiden akan Candere'si bir alabalık suyudur. Bu sularda avlanılması yasaktır. Fakat yalnış avlanmalar ve Yiğitbaşı yakınlarında kurulmuş olan granit ocağının suyu bulandırması Hırdomus'a ait sularda alabalık yaşamını tehdit etmektedir. Bu böyle devam ederse sularımızda alabalık görmek olanaksız hale gelebilir. Köyün coğrafi yapısı ve iklimi yaban hayatının barınımı için üstün nitelikte olmasına rağmen, kaçak ve bilinçsiz avlanmalar sadece balık hayatını değil, keklik ve tavşan hayatını da tehdit etmektedir.
Köyümüzde hayvancılık ve tarım halkın geçim kaynakları arasında ilk sıradadır. Buğday üretiminde son yıllarda önemli bir artış kaydedilmiştir. Fakat köyde elektrikli bir değirmen olmasına rağmen üretim yapamamaktadır. Bunun yanı sıra bir diğer üzücü nokta ise köyümüz balının çok değerli ve pahalı olmasına rağmen arıcılıkla uğraşan sadece birkaç aile vardır. Abrans ve Hırdomus balının, dünya standartlarındaki balların fiyatlarını dahi zorlamasına karşın, bu işin yapılmaması köy halkının petek alım gücünün olmaması ve bu konuda pek fazla bilgiye sahip olmamalarıdır.
Yaylayı üç köy müşterek kullanmaktadır. Yayla köye yaklaşık 25 km, yaya 3.5 ile 4 saat arası bir yol uzaklıkta ve Rize’nin İkizdere ilçesi ile sınırdır. Yaylanın deniz seviyesine yüksekliği 1600-1700 m arasıdır. Ulaşım için bir yolu yoktur.

 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol